VARDA KÖPRÜSÜ: BİR MÜHENDİSLİK HARİKASININ ACI DOLU HİKAYESİ

Osmanlı ve Alman mühendisleri tarafından inşa edilen Varda Köprüsü, tarihte büyük zorluklarla tamamlanmış bir mühendislik zaferidir.

Varda Köprüsü: Bir Mühendislik Harikasının Acı Dolu Hikayesi

 

Petrol ve Kutsal Topraklar: Osmanlı-Alman İşbirliği

1888 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile müttefikimiz Almanlar arasında yapılan anlaşma, yalnızca stratejik bir ulaşım ağı değil, aynı zamanda kutsal topraklara ulaşım ve petrol ticaretine olanak sağlayacaktı. Osmanlı İmparatoru II. Abdülhamid bu projeyi onayladığında, aklında Mekke ve Medine’ye uzanan bir demiryolu hattı vardı. Ancak Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm için asıl hedef, Suriye ve Irak petrollerine ulaşarak bu zenginliği Almanya’ya taşımaktı.

Alman mühendisler ve işçiler, 1904 yılında Toros Dağları’nın eteklerine ulaşarak inşaatın en zorlu kısmına başladıklarında, karşılarına çıkan zorluklar yalnızca coğrafyayla sınırlı kalmadı. Toroslar’ın sert doğası, tüneller, köprüler ve zorlu hava koşulları projeyi yavaşlatırken, inşaatta çalışanlar arasında da kayıplar yaşanmaya başladı. Belemedik Kampı'nda barınan Alman ve Türk işçiler, demiryolu hattını tamamlayabilmek için 37 tünel ve 7 köprü inşa etmek zorunda kaldılar.

Belemedik Kampı: Zorlukların Merkezi

Belemedik, Toros Dağları’ndaki en zorlu etaplardan biriydi. Bölgedeki işçiler, hem coğrafi hem de sağlık koşullarıyla mücadele ederken birçok Alman ve Türk işçi bu zorlu süreçte hayatını kaybetti. Alman işçiler için Belemedik’te bir mezarlık açıldı. Tarihçiler, burada yaklaşık 200 Alman işçinin gömülü olduğunu tahmin ediyor. Savaşın etkileri, işçilerin hastalıklar ve kazalar nedeniyle hayatını kaybetmesine yol açtı. Belemedik, aynı zamanda uluslararası bir esir kampı haline geldi. Anzaklar, Ruslar, İngilizler ve birçok farklı milletten savaş esiri, burada çalıştırıldı.

Varda Köprüsü’nün İnşası: Mühendislik Zaferi

Bu acı dolu süreçlerin ardından Varda Köprüsü, Toroslar’ı aşan tren yolunun en büyük mühendislik zaferlerinden biri olarak ortaya çıktı. 172 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğindeki bu çelik kafes köprü, Alman mühendislerin becerisiyle inşa edildi. 1912 yılında tamamlanan köprü, demiryolu hattının en önemli parçalarından biri oldu. Zorlu doğa şartlarına rağmen köprünün inşasında kullanılan teknikler, Varda Köprüsü’nü bugün bile sağlam bir yapı olarak ayakta tutuyor.

Varda Köprüsü'nün adı ise, köprü inşası sırasında Türk işçilerin köprü üzerinden taş atarak derinliği ölçmeye çalışırken söyledikleri “var daha” ifadesinden geliyor. Alman mühendisler köprüyü "Gavurdere Viyadüğü" olarak tanımlasa da, yerel halk bu adı benimseyerek köprüye “Varda” adını verdi.

Varda Köprüsü ve Kurtuluş Savaşı

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisiyle sonuçlanan süreçte, Varda Köprüsü’nün kaderi de etkilendi. Fransız işgali sırasında köprünün patlatılması gündeme geldiğinde, Alman mühendislerden biri köprünün ne kadar zor inşa edildiğini anlatarak patlatılmasını engelledi. Bu süreçte başka bir köprü patlatılarak Fransızların ilerlemesi durduruldu. Köprü, Kurtuluş Savaşı’nda da stratejik bir önem taşıdı ve Atatürk’ün emriyle demiryolu hattı kullanılarak Rusya’dan gelen silahlar taşındı.

Bugün Varda Köprüsü: Bir Film Seti ve Turistik Çekim Merkezi

Günümüzde Varda Köprüsü, James Bond’un “Skyfall” filminde yer alarak dünya çapında bilinir hale geldi. Filmde Bond’un köprüden atladığı sahne, Varda Köprüsü’nün turistik cazibesini artırdı. Adana’ya yakın bir konumda bulunan bu muhteşem yapı, tren geçişleri ve eşsiz manzarasıyla yerli ve yabancı turistleri kendine çekiyor. Köprünün çevresinde bulunan fotoğraf çekim noktaları ve manzara restoranları, ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunuyor.

Sonuç: Bir Mühendislik Harikasının Acılı Mirası

Varda Köprüsü’nün hikayesi, yalnızca bir mühendislik başarısı değil, aynı zamanda bir dönemin zorluklarını ve fedakarlıklarını gözler önüne seriyor. Belemedik’te hayatını kaybeden işçilerin ve mühendislerin anısını yaşatan bu köprü, hem Türkiye’nin hem de dünya tarihinin önemli simgelerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Ziyaretçilerine sadece güzel bir manzara sunmuyor, aynı zamanda acı dolu bir geçmişi de hatırlatıyor.

ADANA (UHA) - REMZİ YILDIRIM

BELEDİYELER

EKONOMİ